Hrant Dink davasý kararý büyük þaþkýnlýk yarattý. Þaþkýnlýk iyidir, güzeldir, saflýðýn ve duruluðun alametidir. Vicdanlarýn hâlâ temiz olduðunu gösterir ve karþýdakinden en azýndan, sýradan, Hrant Dink davasý kararý büyük þaþkýnlýk yarattý. Þaþkýnlýk iyidir, güzeldir, saflýðýn ve duruluðun alametidir. Vicdanlarýn hâlâ temiz olduðunu gösterir ve karþýdakinden en azýndan, sýradan, insani olan birþey beklemenin son derece doðal olduðuna inanan bir ruh halini yansýtýr. Aslýnda fazla þaþýrmamýza gerek yoktu; Hrant’ýn katillerini saklayanlarýn durduklarý yeri bilebilseydik, bizlere nasýl ve nereden baktýklarýný görebilseydik ve en önemlisi Hrant Dink cinayeti ile 1915 soykýrýmý arasýndaki baðlantýyý kurabilseydik, þaþýrmazdýk o zaman. Ve onlarýn, bizlere bakarak hafif bir tebessümle, “çýldýrmýþ mý bunlar; akýllarýný mý yemiþler; bu devletin kuruluþundan tuðla çektirir miyiz?”, dediklerini duyardýk. Þaþkýnlýðýmýz esas olarak bu cinayet ile Ermeni soykýrýmý arasýndaki kuvvetli baðý göremeyen bizlerin hatasýdýr; aslýnda þaþýrmamýza þaþýrmak gerekir. Ne üzücü bir þey; onlarýn gördüðünü görmüyor; onlarýn bildiðini bilmiyoruz.
Hrant Dink’i, Talat Paþa’nýn öldürülmesinin intikamýný almak için öldürdüler. Her þey, ama her þey, 1921 yýlýnda iþlenmiþ suikastýn intikamýný almaya uygun örgütlendi. Yasin Hayal’in, McDonalds olayý sonrasý, hapisten çýktýðýnda, babasý ile Talat Paþa’yý konuþtuðunu biliyoruz. Babasýna soruyormuþ, “baba, Talat Paþa’nýn nasýl öldürüldüðünü biliyor musun?” Bayaðý bilgi sahibi de olmuþ olay hakkýnda aslýna; “Talat Paþa’yý öldüren adamýn ceza almadýðýný, serbest býrakýldýðýný da biliyor muydun”, diye ekliyormuþ.
Hrant Dink’i niçin evinin önünde öldürmediler? Ya da niçin kaçýrýp, öldürüp, cesedini bir yere atmadýlar, diðer faili meçhullerde yaptýklarý gibi? Bunlarýn her birisini isteselerdi yaparlardý. Ama böyle yapmak yerine, AGOS’un önünde, caddede, herkesin gözü önünde, hem de arkadan kafasýna ateþ ederek öldürdüler! Niçin? Çünkü Hrant nezdinde Ermenilerden Talat Paþa’nýn intikamýný almak istediler. Talat Paþa, 15 Mart 1921′de, Berlin’de, soykýrýmdan sað olarak kurtulan Soghomon Tehlirian tarafýndan öldürüldü. Tehlirian, Talat Paþa’ya arkadan yaklaþtý ve kafasýna sýkarak öldürdü. Kaçarken yakalandý. 2-3 Haziran tarihlerinden görülen dava sonucunda da beraat etti.
Cinayetin, bilmediðiniz bir baþka benzerliði daha var: Tehlirian olay yerinden kaçarken yakalanmýþtý ama aslýnda suikast planýný yapanlarýn aldýklarý karara göre kaçmamasý, olduðu yerde durmasý ve teslim olmasý gerekiyordu. Hrant Dink soruþturmalarýnda var olan bazý kayýtlardan aslýnda Ogün Samast’ýn da kaçmamasý, en azýndan Ýstanbul’da yakalanmasý gerektiðinin planlandýðý anlaþýlýyor. Her þey, 1921′deki gibi olmalýydý. Amaç hem Talat Paþa’nýn intikamýný almaktý hem de Ermenilere 1915 soykýrýmýný, onlarýn sesini boðmak için yaptýklarýný hatýrlatmaktý. “Biz bu topraklarda bir Ermeni’ye, 1915′den sonra özgürce konuþma imkâný vermeyiz”, demek istiyorlardý. Ah! Onlarýn bildiklerini bilebilsek, onlarýn görebildiklerini biz de görebilseydik…
1915 soykýrýmý ile Hrant Dink’in öldürülmesi arasýndaki baðý göremeyen, görmek istemeyen biz þaþkýnlarýn yardýmýna yüce Rabbim yetiþti. Rauf Denktaþ’ýn ölümünü de ayný günlere getirdi; Rabbim sanki bizlere “kör müsünüz, açýn gözlerinizi, görün; zihinleriniz mi körelmiþ, bakýn anlayýn” der gibiydi. Rauf Denktaþ’ýn cenaze törenine kuyruk olmuþ devlet erkanýný görmemizi, dumura uðramýþ zihinlerimizi, körleþmiþ gözlerimizi açmamýzý ve Hrant ile 1915 arasýndaki baðý anlamamýzý istiyordu.
Rauf Denktaþ kimdir? Denktaþ, Hrant Dink cinayetine giden yolun taþlarýný döþeyen ekiptendir. Denktaþ, Avrupa’da, Lozan 2005, Berlin 2006