Mimesis Haber-Emektar tiyatro adamý Hermon Variþ dün hayata gözlerini yumdu. 1947 yýlýnda Ýstanbul’da doðan ve tiyatroya yine yakýn zamanda kaybettiðimiz Misak Toros’un teþvikleriyle 1965 yýlýnda Ermeni Dernekleri’nin oyunlarýnda rol alarak baþlayan Variþ, bir çok Ermenice ve Türkçe oyuna, oyuncu ve yönetmen olarak emek vermiþti. Son dönemde kendi kumpanyasý ile seyirci karþýsýna çýkmayý tercih eden Hermon Variþ’in cenazesi, Cumartesi günü Feriköy Ermeni Kilisesi’nde düzenlenecek törenin ardýndan topraða verilecek. Variþ’in 2009 yýlýnda düzenlenen “Çýraklar Ustalarýný Alkýþlýyor” adlý etkinlik için kaleme aldýðý otobiyografik bir yazýsýný aþaðýda bulabilirsiniz.
ÇIRAKLAR USTALARINI ALKIÞIYOR
Geçenlerde, kendilerini çýraklar ekibi olarak adlandýran, ama bana soracak olursanýz çýraklýðý fersah fersah aþmýþ olan ve hâli hazýrda tiyatro sahnesini birlikte paylaþtýðýmýz bazý arkadaþlarým benden bu konuyla ilgili “özgeçmiþ’imi istediklerinde “Tamam, hepsi buysa kolay, on dakikada hazýrlar veririm ” dedim. Dedim de kalemi elime aldýðýmda bu iþin öyle sanýldýðý kadar kolay olmayacaðýný anlamakta gecikmedim. Yanlýþ yapýp, öðretmeninden azar iþitme korkusu içinde olan ilkokul talebeleri gibi, ellerim titremeye baþladý, yazamaz oldum adeta. Dile kolay, kýrk üç yýlý sayýlý satýrlara sýðdýrmak, olabildiðince detaylarý atlamadan geçmiþi ve bugünü anlatmak ve hele hele kendinizi metheder gibi ben þunu yaptým ben bunu yaptým demek, doðrusunu isterseniz zor ve biraz da yanlýþ gibi gelmiþti bana. Ama bir kere söz vermiþtim ve bir þeyler yazmalýydým, yazdým da ……
1947 yýlýnýn 27 Aralýk günü beni dünyaya getirdiklerinde, baþta annem ve babam olmak üzere kimse benim fikrimi almamýþ, bana sormamýþtý, ama farkýnda olmadan galiba benim hayatýmýn tiyatro perdesini açmýþlardý o gün, aynen yýllar sonra 1965 senesinde Misak Toros’un bana yapacaðý gibi…
Nasýl mý? Pangaltý Lisesinde ilkokulunu bitirdikten sonra Sankt Georg Avusturya Ticaret lisesine geçtim.
Mezuniyet senemde Pangaltý Lisesinden Yetiþenler derneðinin müdavimlerinden olmuþtum bile. Arkadaþlarla gece gündüz beraber olur, satranç, ping pong ve o günlerin revaçta oyunu Blum oynardýk. Aslýnda o dönemler derneðin, tiyatro faaliyetlerinde en yoðun olduðu yýllardý. Kýzlý erkekli onlarca kiþi akýn akýn provaya gelir hem çalýþýr hem de eðlenirlerdi. Ama dedim ya bizler hem yeni, hem de diðer üyelere nazaran daha küçüktük, üstelik o zamanlar tiyatroya karþý hevesimiz olmadýðý gibi bizi yönlendiren de pek yoktu galiba.
Ta ki, bir gün Misak Toros’un beni yukarý çaðýrtýp elime bir tekst tutuþturduðu ana kadar. Sonradan öðrendiðime göre, ayný zamanda birbirleriyle çok da iyi arkadaþ olan Misak ve rahmetli Arman Vayloyan sudan bir sebeple münakaþa edince, Arman o yýl oynanacak olan Paralý Artin oyununda rol almaktan vazgeçmiþ. Boþalan Amerikalý Johnny rolü için seçilen kurbanýn ben olduðumu söylememe gerek yok sanýrým. Sahneye adým atar atmaz elime tutuþturulan tekstten okumamý istedikleri ilk replik neydi biliyor musunuz? ” Toyl duek haydnel tsezi im kangratiuleyþmýns.” Üstelik Ermenice harflerle yazýlý. Okuyamadým tabii. Düþünün karþýnýzda sinirli bir yönetmen, burunlarýnýn altýndan kýkýr kýkýr gü