Maç bahane, biz þahane…
“Tüm maç boyunca bir avuç Ermeni taraftarýn “Hayatsan” diye baðýran cýlýz sesi
neredeyse hiç duyulmadý..”
Gürkan Akgüneþ, Milliyet, Bursa
Sen duymuþsun ya Gürkan, daha ne istiyorsun. Bir de Sayat duymuþ Yerevan’dan. Sabah telefonda söyledi, Türkiye televizyonundan izlemiþ maçý. “Siz de oradaydýnýz, anlat” dedi. Evet biz de oradaydýk. Doðum günümde Bursa’daydýk.
Efendim hikayemiz Türkiye ile Ermenistan eþleþince baþladý. Hatýrlarsýnýz maç tarihleri belli olduktan sonra Türkiye’de oynanacak rövanþ için Kayseri ilan edilmiþti. Hemen bir mektup döþendim hemþerim Cumhurbaþkanýma. “Sayýn Gül doðum günümde, memleketimizde sizlerle birlikte seyretmek istiyorum maçý” dedim, nasip olmadý.
Ýþ baþa düþtü. Önce misafir tribün için giriþimlerde bulunuldu, Valilik ve Emniyet Müdürlüðü arandý. Genel dedikodunu aksine maç gecesi bir tribün misafir taraftara ayrýldý, ancak Ermenistan Federasyonu’nun ret cevabý üzerine söz konusu alan o gece boþ kaldý. Ermenistan destekçileri ise Kapalý C tribününde Türkiye taraftarýyla yan yana izledi maçý.
Biz de Kadýköy’den 4 arkadaþ atladýk arabaya, bagajýmýzda gecenin sürpriziyle birlikte Bursa’nýn yolunu tuttuk. Ýlk durak Cemal Usta’nýn meþhur iskenderi. Üzeri mumlu 1.5 porsiyon afiyetle mideye. Ardýndan ver elini Almira otel. Futbol federasyonu yetkilileri, basýn ordusu, Ýstanbul’dan gelen Ermeniler, herkes otelde. Abdullah Gül ve Serj Sarkisyan bekleniyor. Uçaktan indikten sonra önce Ermenistan Milli takýmýný kaldýklarý otelde ziyaret eden Sarkisyan’ý kapýda karþýlýyoruz, cep kameralarýmýzla. Onlar yemeðe biz stada. Büyük bir kültür parký içinde bulunan Atatürk Stadý küçük ama sevimli. Stada çoktan yerleþmiþ olan Boðos daydaydan davetiyelerimizi teslim alýp, bir meyhaneye geçiyoruz, içimiz ýsýnsýn mukabilinden. Bilet bulamadýklarý için stada giremeyen futbolseverlerin tribünlerde, “Ermeni içeride, Bursa dýþarýda” sloganlarý çalýnýyor kulaðýmýza. Gün boyu olduðu gibi raký masasýnda da iyi ki doðdun tebriklerini kabul ediyorum. Biraz sonra da en güzel hediyemi alacaðým.
Ve stada giriyoruz. Taksim’den kalkan 2 otobüsle Türk ve Ermeni dostlarýmýz birlikte gelmiþler. Ermenistan Ümit Milli takýmý ve federasyon yetkilileri, Þiþli ve Taksimspordan tanýdýk simalar, Ermenilere yakýn aydýn ve gazetecilerle birlikteyiz. Ama bir þey eksik, bir renk, bir sihir… Evet nerde benim doðum günü hediyem. Arden ve Aret ile göz göze geliyoruz, ding dong. “Çocuklar alýn þu 2 davetiyeyi gerisin geriye arabaya…” Az sonra bizi coþkuya boðacak, tüm stadý azdýracak 7 metre bayraðýmýz geliyor tribüne. Torbadan çektikçe sonu gelmeyince biz de kuduruyoruz. Ve tempo… 1-0, 2-0 kimin umurunda. Bizim takýmýn zaten futbolla uzaktan yakýndan ilgisi yok, Servet maþallah tek baþýna yetiyor. Basýna göre ne de olsa Azeri asýllýymýþ. Geç bunlarý, besteye devam. Lay lay lay lay laaaayyyyyyyyyyy…
Teksas tribününden “Sahaya inmeyen Ermeni olsun, Ayaða kalkmayan Ermeni olsun” tezahüratlarý yükseliyor bir ara. Sloganlara müdahale eden amigo ise “Ermeni amigo istemiyoruz” protestolarýyla yuhalanýyor. Teksaslýlar, maçýn son 10 dakikasýnda sevmedikleri bir takým (Beþiktaþ ) daha önce geldiðinde nasýl Tekbir sesleriyle karþýlýyorlarsa, yine öyle yaptýlar. Zaten iki gün öncesinden açýklamýþlardý: “Beþiktaþ ve Galatasaray formasý görmeye