KUM SAATÝAhmet Altan |
Ne zaman Ermenilerle ilgili bir yazý yazacak olsam, tuhaf bir þekilde elim insanýn içini acýtan müzik parçalarýndan birine uzanýyor.
Keskin bir keman sesi ya da boðuk ve hüzünlü bir duduk dinlemek istiyorum
Bu ülkede bunun söylenilmesinden hoþlanýlmýyor biliyorum ama yeryüzünün en büyük acýlarýndan birini çektiler.
Sakýn “onlar da bizi öldürdü” demeyin.
Bunu söylemek gerçekten ayýp.
Rus sýnýrýndaki Ermeni çetecilerle Bursa’daki Ermeni kadýnýn, Adana’daki yaþlý adamýn, Sivas’taki bebeðin ne ilgisi var…
Ermeni olmaktan baþka?
Ýttihatçýlar insafsýz bir soykýrým gerçekleþtirdiler.
Çok insafsýz.
Bir an durun…
Durun ne olur bir an.
Ve, düþünün…
Bir gece evinizde oturuyorsunuz, kapýnýz çalýnýyor ve sizi zorla alýp götürüyorlar.
Evinizin kapýsý öyle açýk kalýyor.
Yollara düþüyorsunuz.
Geceyarýlarý daðýnýk ve yorgun kalabalýklar halinde dað yollarýndan geçiriyorlar sizi.
Yanýbaþýnýzda ihtiyar bir kadýncaðýz çöküveriyor.
Dipçikle vuruyorlar baþýna.
Öyle kývrýlýp kalýyor.
Aðlayan torununu kayalara çarpýyorlar.
Masal mý sanýyorsunuz bunlarý?
Siz Teþkilat-ý Mahsusa’yý biliyor musunuz?
Ýttihatçýlarýn o korkunç örgütünü?
Hiç yanýnýzda karýnýzýn ýrzýna geçtiler mi?
Hiç kocanýzý göðsünden vurup öldürdüler mi gözünüzün önünde?
Bir gece evinizde oturup ailenizle yemek yerken sizi sýrf Türksünüz diye yerlerde sürükleyerek götürdüler mi?
Sýrf Ermeni olduklarý için yüz binlerce insana böyle yaptýlar.
Ermeni olmalarýndan baþka hiçbir neden yoktu öldürülmeleri için.
Bir vicdanýmýz var bizim.
Ayný kandan geliyoruz diye katilleri, Ýttihatçýlarý, Teþkilat-ý Mahsusa’yý mý tutacaðýz yoksa baþka bir ýrktan bir bebeðin ölümüne mi aðlayacaðýz?
Ne çok Ermeni’yi kayalýklara yapýþtýrýp kurþuna dizdiler biliyor musunuz?
Sýrf Ermeni olduklarý için.
Nehirlerde boðdular.
Yorulup yere yýkýldýðý için süngülediler.
Öldürdükleri Ermenilerin mallarýný mülklerini yaðmaladýlar.
Tatlý þiveli tombul bir Ermeni gelinini, þakacý, koyu kara gözlü bir Ermeni dudusunu, koca elleri yonttuðu taþlar gibi kabarmýþ yaþlý bir taþ ustasýný düþünün…
Âþýk bir Ermeni çocuðunu…
Çýtkýrýldým bir Ermeni hanýmýný…
Düþünün bunlarý…
Ve, bunlarý bir geceyarýsý bir dað yolunda düþünün.
Açlar, yorgunlar, sefiller ve yalnýzlar.
Bitlenmiþler.
Hastalanmýþlar.
Ölüme doðru götürüldüklerini biliyorlar.
Ölümlerine yürütüyorlar onlarý.
Ve, öldürüyorlar.
Yüz binlerce insan.
Yüz binlerce insan.
Irklarý önemli mi gerçekten?
Kocanýzý göðsünüzden çekip alarak bir duvara dayadýklarýný düþünün…
Karýnýzý kolunuzdan koparýp bir kayanýn arkasýna götürdüklerini düþünün.
Baþlarýna bunlar gelen insanlar için, onlar Ermeniydi diye hiç üzülmez misiniz gerçekten?
Bir an, bir kýsacýk an kendinizi onlarýn yerine koyun.
O aný, o çaresizliði hissedin.
Sevdiðiniz insanýn öldürülmesinin ne demek olduðunu anlamak için bir içinizi yoklayýn.
Türk olduðumuz için insanlarýn çekmiþ olduklarý ac