Tarih: 26 Ocak 2007
Sayý: 11/2007
Sayýn Recep Tayyip ERDOÐAN
Baþbakan
Baþbakanlýk–ANKARA
Sayýn Baþbakan,
Hrant Dink’in öldürülmesinin ardýndan “düþünceyi ifade özgürlüðü” konusu yeniden Türk Ceza Yasasý’nýn 301. maddesi üzerinden tartýþýlmaya baþlandý. Özellikle 17 Ekim 2001 tarihinde yürürlüðe giren Anayasa deðiþikliði (4709 sayýlý yasa) ile birlikte demokratikleþme yönünde olumlu adýmlar atýldýðýný, insan haklarý ortamýnda bazý açýlýmlar saðlandýðýný kabul etmekle birlikte, özellikle geçtiðimiz bir yýllýk süreçte, bu açýlýmlarýn durmaya ve hatta gerilemeye baþladýðýna daha önce de dikkatinizi çekmeye çalýþmýþtýk.
Türkiye’deki insan haklarý sorunlarýnýn, baþka devletlerin Türkiye’ye iliþkin deðerlendirmeleri üzerinden tartýþýlmasý ya da çok aðýr bir bedel ödeyerek yeniden tartýþýlmaya açýlmasý üzücü olduðu kadar düþündürücüdür. Düþünceyi ifade özgürlüðünün; 301. maddenin deðiþtirilmesi ya da kaldýrýlmasý halinde saðlanabileceði gibi bir yaklaþým, anlamsýz olduðu kadar ciddiyetten de uzaktýr. 301. maddenin deðiþtirilmesi elbette son derece önemli bir adým olacaktýr. Ancak bu adýmýn, büyük bir bedelin ya da yurtdýþýndan gelen istek ve baskýlarýn sonucunda deðil, Türkiye’nin demokratikleþmesi açýsýndan önemli bir adým olduðu için atýlmasý son derece önemlidir.
Ancak düþünceyi ifade özgürlüðünün geliþebilmesi için tek tek maddelerin deðiþtirilmesi yetmeyecektir. Çünkü biz biliyoruz ki; Türkiye’de düþünceyi ifade özgürlüðünün önünde engel olduðu düþünülen her madde, d