YAZAR ELÝF ÞAFAK, ÜST – ALT KÝMLÝK TARTIÞMALARINI DEÐERLENDÝRDÝ:
Mozaik deðil ebru modeli konuþulmalý
Þafak: ‘Mozaik tehlikeli bir metafor. Çünkü mozaikte her taþ parçasý diðerinden sýnýrlarla ayrýlmýþtýr. Ebru modelinden konuþmalýyýz. Ebruda renkler iç içe geçmiþtir’
DERYA SAZAK
DERYA SAZAK: Araf’tan sonra, “Med Cezir”le okurlarýnýzla buluþtunuz, yeni romanýnýz “Baba ve Piç” basýlmak üzere. Bir kadýn romaný yazmýþsýnýz. Aþk, tasavvuf ve yazmak… Elif Þafak’ý tanýmlayan “hayatýn sarkacý” deðerlerden baþlayalým isterseniz, roman sizin için neyi ifade ediyor?
ELÝF ÞAFAK: Her kitabýn ayrý bir ritmi var. Benim için bir yazma mevsimi var, bir de roman bittiði zaman savrulduðum öteki uç var. Þu halim, daha sosyalleþmiþ, toplum içinde daha normal göründüðüm dönem. Birinci dönemin tükenmez bir zehri de var, bir güzelliði, yaratýcýlýðý da… O zehirden arýnmak için bu ikinci dönem bana önemli geliyor.
Roman benim karþýtým, öteki yarým diyorsunuz.
- Evet, çünkü ben daðýnýk, kaotik, düzensiz biriyim. Roman aslýnda belli bir plan ister. Yarýnýn var olacaðýna dair bir inancýnýz olmalý ki, roman yazmaya devam etmelisiniz. Ya da kurgu yapmayý, daha analitik düþünmeyi, rasyonaliteyle daha barýþýk olmayý gerektirir. Þimdi gündelik hayatýmda bunlarýn tam tersiyim. O yüzden roman beni çok dengeleyen bir tür, yani biraz zamk gibi görüyorum. Bu anlamda karþýtým.
‘Tek bir Amerika yok’
Doðu – Batý, çokkültürlülük, kimlik ve kadýn sorunlarý, Türkiye’nin AB sürecinde karþýlaþtýðý sorunlarý sizin kahramanlarýnýz epeydir romanlarda yaþýyor. Kurgusal olaylar gerçek oldu. Fransa’daki isyanda gördük ki Batý da benzer krizleri yaþýyor.
- Son dönemde ABD ile Türkiye arasýnda mekik dokuduðum için 11 Eylül sonrasý Batý’da giderek artan Ýslam fobisini görüyorum. Fransa’daki olaylar Amerikan muhafazakâr basýnýnda neredeyse sadist